Van'daki Kırgızların Ulupamir Kültür Şenlikleri'ne katılan Kırgız Türk Manas Üniversitesi Türkoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadyraly Konkobaev, Ulupamir köyündeki Kırgızların Göktürk dönemindeki kültürü günümüze kadar taşıyan tek Türkler olduğunu söyledi.

Van'ın Erciş ilçesine bağlı Ulupamir köyünde yaşayan Kırgızlar bu yıl sekizincisini düzenledikleri 'Ulupamir Kültür Şenlikleri' ile kültürlerini yaşatmaya ve tanıtmaya çalışıyor.

Renkli geçen şenliklere Kırgızistan'dan Dil Komisyonu Başkanı Taşboo Cumagulov, Kırgız Türk Manas Üniversitesi Türkoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadyraly Konkobaev, Kırgızların ünlü türkücüsü ve Bişkek Kırgız Türk Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Roza Amanova ve bazı Kırgız sanatçılar katıldı.

Kırgız Türk Manas Üniversitesi Türkoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadyraly Konkobaev, Ulupamir köyündeki Kırgızlar eski Göktürk dönemindeki eski terk kültürünü günümüze kadar taşıyan tek Türkler olduğunu söyledi.

Konkobaev, "Ben Türk dünyasını gezdim biliyorum. Ulupamir köylülerinin özelliği budur. Türkiye'de veya Kırgızistan'daki Kırgızların bunlar arasında en azından yüz yıllık bir fark var. Buradaki Kırgızların eski kültürünü yaşantılarını tümünü taşıyan giysisi ve kendi hayatlarıyla ilgili yaşam tarzlarındaki farklılıklar Göktürk zamanındaki hayatlarla hiç farkı yok. Kızların, gelinlerin ve yaşlı kadınların giysilerine bakınız çok farklı, yaşam tarzlarındaki özellikleri de budur. Eski Göktürk zamanında bizim insanımız nasıl göçebe hayatı yaşasa bunlarda Afganistan'da Ulupamir'de 30 yıl önce yaşadılar" dedi.

Konkobaev, geçmişte göçebe hayatı yaşayan Ulupamir Kırgızlarının 30 yıldan bu yana bu köyde yerleşik hayata geçtiğine dikkat çekerek, buna rağmen yaşlıların eski kültürlerini devam ettirdiğini kaydetti.

Buradaki gençlerin çevre kültürünün etkisiyle Kırgızcayı ve eski kültürlerinin unutmaya başladığını anımsatan Konkobaev, "Buraya ilk kez 1991 yılında gelerek araştırma yapan İlk Türkolog'um. 19 yıl sonra tekrar geldiğimde gördüm ki çok değişlik var. Gençler Kırgızcayı bilmiyor. Ama burada yaşayan yaşlılar eski kültürü halen taşıyor. Onun için bunlar Türk dünyasının bir antikasıdır. Onun için bu antikayı yaşatan Türkiye'ye ve milletine her zaman borçluyum. Kırgız Türk gençleri Kırgız eski Türkçesini unutuyorlar. Ama bunların dilinde de hayatında da tüm bilinçlerinde de eskiyi korumamız gerekir. Biz Kırgızistan'da bunu koruyamadık. Ama bunlar Afganistan Pamir Yaylası'nda bunu yaşattılar. Onun için bu önemli ve korumak için inceliyoruz" şeklinde konuştu.

Şenliğe yöresel kıyafet ve başlıkla katılan Kırgızların ünlü türkücülerinden ve Bişkek Kırgız Türk Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Roza Amanova elindeki çalgıları kumuzla mini bir konser verdi. Amanova, Ulupamir'deki Kırgızlara sahip çıkan Türk devleti büyüklerine ve milletine teşekkür etti.

Ulupamir'de Kırgızlarla birlikte olduğu için mutlu olduğunu ifade eden Amanova, geçmişte Afganistan'da Ulupamir Yaylası'nda kültürlerini koruyan Kırgızların bu kültürlerini burada korumak için mücadele verdiğini söyledi.

Kırgız Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Van Bölge Sorumlusu Bünyamin Toker de, yaklaşık 30 yıl önce buraya yerleştirildiklerini ifade ederek, çevre köylerdeki Kürt köylüleriyle güzel bir şekilde geçindiklerini vurguladı.

Geçen süre içinde Türk ve Kürtlerle kız alıp vermeyle birlikte akrabalık ilişkilerinin kurulduğunu anlatan Toker, fakat artan nüfusla birlikte batı illerine küçük de olsa bir göçün başladığını ifade etti.

TATAR ÖĞRETMEN: KÜLTÜRÜMÜZÜ UNUTMAMAK İÇİN EVDE KENDİ DİLİMİZLE KONUŞUYORUZ

Rus Bolşevik ihtilali öncesinden Sibirya'dan göç ederek, 1907 yılında Konya'nın Cihanbeyli'ye bağlı Bögrüdelik köyüne yerleşen Tatar ailesinden olan ve Ağrı'da öğretmenlik yapan Fehime Özbay, Kırgız öğrencisinin davetlisi olarak şenliklere katılanlardan biri oldu. Köylerinde Tatarların yanında Bulgar göçmeni ve doğudan göç eden Kürtlerin bir arada birlikte yaşadığını ifade eden Özbay, şunları söyledi: "Aradan göçen 100 yıla rağmen kendi kültürümüzü korumak ve dilimizi unutmamak için evde Tatarca konuşuyoruz. Ama artık Türkiye'nin bir parçasıyız. Ulupamir'de yaşayan Kırgızların kendi kültürlerini yaşadıklarını gördüm. Ama çevre ve popüler kültüre de yabancı değiller. Düğünlerinde Anadolu'nun her yöresinden müzik çaldıklarını gördük"


Ulupamir Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı ve Köy muhtarı Kasımbek Varol, bu yıl sekizincisini düzenledikleri şenliklerin amacının Kırgız Kültürünü tanıtmak ve yaşadıkları yöredeki insanlarla kaynaşmayı sağlamak olduğunu söyledi.

1982 yılında yerleştikleri Van'da geçmişten bu yana kendi kültürlerinde bazı kayıpların olduğunu anımsatan Varol, kendi çocuklarının kültürlerinin bilincine varması ve kültürlerine sahip çıkmasını amaçladıklarını vurguladı.

ULUPAMİR KIRGIZLARIN ZORLU GÖÇÜ

Rusya'da 1907 yılında yapılan Bolşevik ihtilaline karşı direnen Ulupamir Kırgızları önce Çin'e sığındılar, Çin'de Mao'nun iktidara gelmesiyle tekrar Afgan Pamir Yaylası'na geri döndü. 1978'de Sovyetlerin Afganistan'ı işgal etmesiyle de bütün kabile 30 bin baş hayvan ile dağları aşarak Pakistan'a kaçtı. Sıcak iklime dayanamayan çok sayıda Kırgız ölünce, liderleri Hacı Rahman Kul, başta Türkiye'ye çok sayıda ülke liderine mektup yazarak sığınma hakkı istedi. 4 yıl sonra a hem Alaska'dan hem de Türkiye'den olumlu yanıt aldılar. Türk kökenli olan, Türkçeye yakın bir dil konuşan Müslüman Kırgızlar Türkiye'yi tercih ettiler ve 1982'de uçaklarla Türkiye'ye getirilerek bir kısmı Van'ın Erciş ilçesine bir kısmı ise Malatya'ya yerleştirildi.

Erciş'in Altındere köyüne devlet tarafından altı ahır olarak yapılan 300 hane yapılarak bin 300 kişilik Kırgız aileler buraya yerleştirildi. Kırgızların talebi üzerine bir süre sonra köyün ismi Ulupamir olarak değiştirildi. Köyde hayvancılık yapan Kırgızlar az da olsa tarımla uğraşıyorlar. Köyün nüfusu 4 bin'e yaklaştı.

Eğitime önem veren Kırgızların gerek üniversite gerek liseyi il dışında okuyan çok sayıda öğrencileri var. Okuyan yeni neslin önemli kısmı zamanla başta İstanbul olmak üzere batı illerine yerleşenler de bulunuyor. Ulupamir Kırgızları aynı zamanda bölgede terör olaylarına karşı koruculuk yaparak Mehmetçikle birlikte terörle mücadele ediyorlar.

Gönderen tatar on 2 Ağustos 2009 Pazar
categories: edit post

0 yorum

Yorum Gönder